Darboğaz köyünde yetişen kiraz fidelerinin Adana, Mersin, Afyon, Kayseri gibi illere satıldığını belirten Durmuş Güven "Köy genelinde 12 dönüm tarlada ortalama 50 bin fidan yetiştiriyoruz. Yetiştirdiğimiz Recina kirazı, sivitat kirazı, beyaz kiraz, ziraat 900 kirazı gibi kiraz fidelerini Türkiye’nin dört bir yanına satıyoruz. Kiraz fidesinin yanında golden, stargin, amasya elması gibi elma fideleri de bulunuyor. Bir fidanın ortalama maliyeti 4 TL civarında biz fidanları 8-10 TL civarında satıyoruz. Türkiye’ye fidanları ilk Ulukışla’dan bizler sevk ediyoruz. Buranın ikliminin soğuk olması nedeniyle ilk sevkiyat Ulukışla’dan yapılıyor. Sökümde kendi köyüm ve çevre köylerden insanlarımızı tercih ediyoruz. Onlar bizim işimizi yapıyor bizde onlara bu şekilde destek oluyoruz. Fidan sökümünde genelde on işçi çalıştırıyoruz. Kamyonlarla ve tırlarla sevkiyat yapıyoruz." dedi.

GEÇİNMEK ÇOK ZOR

55 yaşındaki Namık Bey "Emekliyim 100 TL yevmiye ile çalışıyorum geçinemiyorum. Her zaman iş olmuyor çiftçi Bağkur’undan emekliyim bin 300 TL maaş alıyorum. Geçinmek çok zor. Kış geliyor kara kara düşünüyoruz." diyor.

Ortaokul mezunu olduğunu belirten Cumali Gören, 20 yaşındayım hayvancılıkla da uğraşıyorum yetmiyor yevmiyeye geliyorum "Yüz kadar küçük başım var. Annem babam destek oluyor ama yine yetmiyor. Yemin torbası 120 TL olmuş gel de çalışma iş yok maalesef" diyor.

COVİD 19 HEPİMİZİ ZORA SOKTU

Mustafa Bey emeklilikte yaşa ve pirime takılı kaldım hanım ev hanımı üç kız bir oğlan evlatlarım var geçim zor diyerek "Yaşanacak zaman gerçekten kalmadı. Pazara gidiyorsun yüz TL’ye evvel pazara gidince iki çanta sebze alırdık şimdi ise sadece yarım çanta sebze doldura biliyoruz. O da bir hafta gitmiyor. Geçim zorlaşıyor artık Bağkurumuzu bile ödeyemiyoruz. Bide Covid 19 hastalığı çıktı. Hastalığı yaşayanlardan duyuyoruz şükür bize gelmedi hastalık ama zor. Bu hastalık herkesi ekonomi anlamında da zora soktu. Allah bir an önce bundan kurtulmamızı nasip etsin" temennisinde bulundu.

BAĞKUR BORÇLARIMIZ NE OLACAK?

Fide söken işçilerden Aydın Aksoy, "Pandemi başladığından beri doğru düzgün çalışamadığım için Bağ-kur’u yatıramaz oldum. Şu an biriken borcum 8 bin TL civarı. Hastalıktan önce Bağ-kur’u ödeyebiliyordum. Bir ay önce covid pozitif çıktım evde ilaç tedavisi ile ben atlattım çok şükür. Biz bu Bağ-kur borcumuzu nasıl ödeyeceğiz devlet bir kolaylık sağlayacak mı bekliyoruz." diye konuştu.

Günlük 100 TL yevmiye ile çalıştıklarını belirten Aksoy, "Beş kilogramlık bir Ayçiçek yağı 65 TL olmuş, bir torba un olmuş 140 TL gel de yaşa yaşayabiliyorsan artık çok zor" dedi.

KÖYLERDE GENÇ KALMADI!

Emekli Ahmet Ünsal, " Burada çalışan herkes Gümüş köyünden. Bakın ben emekliyim ama hala çalışıyorum. Köyümüzde genç olarak iki kişi var gerisi hep dışarıda uzman çavuş, avukat, meslek sahibi insanlar. Köyde hep yaşlı ve emekliler var. Ben bin 800 TL maaş alıyorum SSK emeklisiyim. Gördüğünüz gibi çok zor çalışmak hele bu yaşta. Bir günlük çalışmana yağ, çay ve ekmek alabiliyorsun. Yine de şükrediyoruz. En azından böyle üreten köylülerimiz varda bizde onların bahçelerinde çalışıp yetiremediğimiz geçimimize katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu covid 19 hastalığı milleti mahvetti. Canımızın korkusuna bakın burada çalışırken bile maske takmak zorunda kalıyoruz. İnanın nefes nefese kalıyoruz. Bu hastalık artık bitse diye dua ediyoruz." diye konuştu.

GELECEK NESİLLER NE OLACAK!

Fide almaya gelen bir vatandaş, ben emekliyim ama sabahları haber dinlemeye korkuyorum "Ben geldim gidiyorum ama ben gelecek nesili düşünüyorum. Nasıl olacak bu çocuklar nasıl geçinecekler diye düşünüyorum. Geçmişte vatandaşlar 3-4 kg et alırlardı ama şimdi gramla alıyorlar. Darboğazlıyım, emekli maaşımızla geçinemiyoruz. Yaşım 63, devlet memurluğundan emekliyim. Ben kendimden çok komşumu düşünüyorum. Altı çocuğum, on dört torunum var. Üniversiteyi bitiren bir çocuğum var oda güvenlik diğer çocuklarım işsiz, şimdiki nesil neredeyse kayıp nesil. Önceden üniversite mezunu olanlar el üstünde olurdu şimdi işsiz geziyorlar. Gençlerimizde gerçekten çok yazık oluyor ben üzülüyorum. Eskisi kadar çiftçide üretemez oldu. Hayvancılık yapanlar hayvan alırken korkuyor hayvan satarken korkuyor. Komşu komşuya giderken bile iki kez düşünüyor. Güvensiz bir ortam oluştu. Geçmişte biz birine gidip otuz koyunu senetsiz kefilsiz getirirdik şimdi mümkün mü? Umarım ülkemiz ve insanımız eski haline döner. Birde şu hastalık artık biter." diye konuştu.  Haber: Fatma Tan