ÇIRAKLIK MESLEĞİ ÖLDÜ!

Esnaf Selahattin Kaya "Pandemi ister istemez bizi de etkiledi. İşlerimizi pandemi kurallarına uyarak işlerimizi normal şekilde devam ettirmeye çalışıyorum. Ben burada tek başıma çalışıyorum yanımda bir çalışanım yok. Günümüzde çıraklık mesleği öldü artık çırak bulamıyoruz. Yanımda çalışan başka biri olmayınca mecburen dükkânı kapatıp gidiyoruz bir çırak olsa bu dükkân açık kalır olmadığı için kapatmak zorunda kalıyoruz. Çıraklık bizim toplumda çok önemli bir meslek içi eğitim alında. Ben baba mesleği olan bu mesleğe babamın yanına gelip giderek öğrendim. Şu an ekmeğimi bununla kazanıyorum. Eskiden usta da çırakta çok değerli idi. Öğrenci ilkokul veya ortaokulu bitirdi mi hangi meslekte çırak yapsak derdi aileler ama şimdi öyle değil buda üzücü.

Bizim gibi ustaların mutlaka yanında birer çırak bulunmalı ve çırak mutlaka yetiştirmelidir. Şimdi çocuk mesela meslek liselerine gidiyor ama meslek liselerinde eğitim gören öğrenciler bizim yaptığımız işleri yapamıyorlar. Şimdi sahada olan çalışma ile okuldaki alınan eğitim bir değil bu çok fark ettiriyor. Mesela öğrenciler teknik bilgi anlamında bizden daha çok bilgiye sahipler onların bildiklerini bizler bilemiyoruz ama arıza tespitlerinde ve tamirinde de biz daha pratiğiz. Bu iki durumun harmanlanması gerekiyor." dedi.

Çıraklık sorununun giderilmesi ve bu tür mesleklerin geleceğe taşınabilmesi için bir entegrasyon geliştirilmeli diyen Kaya "Bu entegrasyonu sağlayabilmek için okullarda mesela şöyle bir uygulama yapılabilir belli aralıklarla öğrenciler bizim gibi yok olmaya yüz tutmuş meslekleri yapan esnaflarla bir araya getirilip pratiklik kazanmaları sağlanırken, pratik olan ve sahada yetişmiş olan bizlerinde zaman zaman okullara davet edilerek bilgi ve tecrübelerimizi öğrencilere aktarmamız sağlanabilir. Böyle bir entegrasyon arada ki kopuklukların giderilmesi, öğrencilerin bu mesleklere ilgi göstermesini sağlar. Buda yeni ustaların yetişmesine de katkı sağlayacaktır. Bizim gibi ustalardan birkaç kişiyi götürüp okullarda ders verdirebilir biz bu mesleklerin geleceği için seve seve destek veririz. Bu sayede çıraklık açığı ortadan kalkmış olur. Biz esnaflarında teknik anlamda bilgilendirilmesi daha verimli olmamızı sağlayacaktır" dedi.

ELEKTRİK TASARRUFU YAPILMALI!

Ülkemizde yeni nesil üretilen elektronik cihazların büyük bir israfa da neden olduğu konusuna değinen usta Selahattin Kaya "Yeni üretilen televizyonların dayanıksız olduğunu görüyoruz. Çok hassalar. Ekranına bir şey değdiği zaman hemen ekran patlıyor. Bunun tamiri hem maliyetli oluyor hem de çoğu zaman insanlar yenisini alıyor. Buda büyük israf demektir. Bu tür arızalardan bana günde üç dört geliyor. Türkiye’yi düşündüğümüzde bunun ne kadar büyük bir meblağ olduğunu görebiliriz. Tamir edilemeyenlerde geri dönüşüme gidiyor. Gerçekten israf anlamında bu ciddi bir konu." diyerek elektronik cihazlara karşı insanların daha dikkatli olmasını tavsiye etti.

Başka bir israf konusununda elektrik tüketimi olduğuna dikkat çeken Kaya "Çoğumuzun dikkat etmediği ama önemli bir konu da ülkemizde elektronik cihazlar neredeyse hiç kapatılmıyor. Örnek verecek olursak mesela televizyonlar. Neredeyse hiç fişinden çekilmiyor. 7 tün 24 saat fiş takılı kalıyor. Televizyonu sadece kumandadan kapatıyoruz. Buda televizyondaki arkada bulunan elektronik devrenin çalışmasının devam etmesi anlamına geliyor elektrik oraya geldiği sürece tekrar kendini hazırla tutuyor yani günde 15 dakika bile olsa televizyonları mutlaka fişinden çekilmesi doğru olur bu cihazın ömründe uzatır diğer türlü cihazın ömrü kısa olmaktadır. 24 saat fişi takılı olan bir televizyon ile 12 saat fişi takılı olan bir televizyonun elektrik maliyeti yüze 40 oranında düşecektir. Fişten çekmek her anlamda daha sağlıklı olacaktır." dedi.

Esnaf Selahattin Kaya "İlkokuldan beri bu mesleği yapıyorum şu an 50 yaşındayım yani 40 senedir bu mesleğin içindeyim babam Sami Kaya bu mesleği 60 yıl yaptı ama benim erkek çocuğum olmadığı için benden sonra bu mesleği devam ettirecek kimse yok ve bu mesleklerde yavaş yavaş ölüyor. Yüz yıllık aile mesleğinin bende sonra devam edemeyecek olması üzücü elbette. Benim dört kızım var hepsi okuyor onlarda benim için ayrı bir servet ve kız çocuğum olduğu için ayrıca kendimi çok da şanslı hissediyorum. Bana yardıma gelmek istiyorlar ama ben onların okuyarak mesleklerini ellerine almasını istiyorum. Onlara iyi bir gelecek sağlayabilmek için uğraşıyorum." dedi.

Haber: Fatma TAN