Araştırmacı gazeteci ve yazar Ağah Özsunay Türker, Müftü Mehmet Bahaeddin Efendi (Öğüt) ile ilgili yayınlanan yanlış resimlerin bilgi kirliliği oluşturmasına sert tepki göstererek Ulukışla Havadis Gazetesi muhabiri Fatma Tan’a açıklamada bulundu. Türker; “Ulukışlamızın ilk müftüsü olan Mehmet Bahaeddin Efendi’yi uzun zamandan beri araştıran bir kişiyim. Yaptığım araştırmalar sonucunda Mehmet Bahaeddin Efendi’nin yaşadığı yerler ve o dönemlere ait yüzlerce belge, fotoğraf ve bilgiye ulaştım. Fakat son zamanlarda hem basılı yayınlarda hem de sosyal medyada müftü Mehmet Bahaeddin Efendi olarak resmi paylaşılan kişinin Mehmet Bahaeddin Efendi olmadığı konusunda bir açıklama yapma gereği doğmuştur.” dedi.

Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü Alper Lütfi Göncü aracılığıyla Niğde Belediyesi’nin organizasyonu ve Kültür Turizm Müdürlüğü’nün paydaş olduğu Niğde Kent Müzesi’ne Ulukışla’nın ilk müftüsü olan ve Milli Mücadele’nin Niğde’deki en önemli temsilcisi olan Mehmet Bahaeddin Efendi’nin kendi resmi ve o dönemlerde kullandığı eşyaları bağışlayacağını belirten Ağah Özsunay Türker; “Yaklaşık yirmi yıl önce müftü Mehmet Bahaeddin Efendi ile ilgili yaptığım araştırmalar sonucu elde ettiğim bilgiler ve belgeleri Diyanet Başkanlığı ile paylaştım. Bu bilgiler Diyanet İşleri Başkanlığı’nın web sayfasında yer almaktadır. Geçmiş günlerde Dursun Özden’in “Gazi Ulukışla Öküz Mehmet Paşa’dan Kuvvacı Müftü Bahaeddin’e” kitabının kapağındaki ve içeriğindeki fotoğraf Ulukışla Müftü Mehmet Bahaeddin Efendi’ye ait değil Çanakkale Gazisi Galata Kadısı Bahattin Efendi’ye aittir. Bir kitap yazılırken bilginin gerçek kaynağına ulaşıp doğru bilgilerin paylaşılması doğru ve ahlaklı bir tavır olacaktır. Ayrıca kendisine ait olmayan resimleri ve bilgileri kullanmak gayri ahlaki bir durumdur. Yayınlarda asılsız belge, bilgi ve fotoğraf kullanmak kanuni ve etik olmayıp kamuoyunu aldatmak ve yanıltmaktan başka bir şey değildir. Yıllar süren bir çalışma sonucu gönül rahatlığıyla diyorum ki gerçek Mehmet Bahaeddin Efendi sizinle paylaştığım kişidir.” diye konuştu.

AMACIMIZ BİLGİ KİRLİLİĞİNİ GİDERMEK

Niğde Kent Müzesi’ne bağışlanacak olan Mehmet Bahaeddin Efendi’nin Ömerli köyü Karıncadağ Yayla Medresesi’ne eşekle giderken eşi ve yanındaki diğer kişilerle çektirmiş fotoğraf, müftünün o zamanlarda kendi kullandığı basılı Kur’an’ı Kerim, 1932 yılına ait Diyanet İşleri Reisliği Memurlarına ait Sicil Cüzdanı, müftünün kullandığı güneş saati hatta harf inkılabı olmadan önce müftünün okuma yazma öğrendiğine dair yazılı belgeye kadar hazine değerinde bir çok bilgi ve belge İl Kültür ve Turizm Müdürü Alper Lütfi Göncü’ye tutanak karşılığında Araştırmacı gazeteci ve yazar Ağah Özsunay Türker tarafından teslim edilerek tarihi bir bağış gerçekleşecek.

Ağah Özsunay Türker, “Amacım bilgi kirliliği giderip kamuoyunun doğru bilgilere ulaşmasını sağlamaktır. 20 yıl önce bu resimleri ben gerek Niğde’nin gazetelerinde gerekse Diyanet işleri başkanlığının web sayfasında yayınladım. Ayrıca şunu vurgulamak isterim ki Müftü Mehmet Bahaeddin Efendi’nin tek bir madalyası vardır o da İstiklal Madalyası’dır.” vurgusu yaparak “Ulukışla Müftüsü Mehmet Bahaeddin Efendi ile ilgili resim ve bilgileri akademisyenler ve tarihçiler izin alarak ve kaynak göstererek kullanabilirler.” dedi.

Ulukışla Müftüsü Mehmet Bahaeddin Efendi (Öğüt) Kimdir?

(01.07.1879 – 11.07.1960)

Ulukışla İlçesi'nin ilk müftüsü olan Mehmet Bahaeddin (01.07.1879-11.07.1960) 1879 yılında Ulukışla-Maden (Hamidiye) Kazasının Ömerli köyünde doğdu. İlk tahsilini Ömerli köyünde yaptı. Ömerli Medresesi hocalarından olan dedesi Topal Hoca’dan Kur’an-ı kerim öğrendi. Ömerli köyü ve Ömerli köyü Karıncadağ Yayla Medresesi’ne devam etti. Babası Mehmet Efendi’nin yönlendirmesi ile Kayseri vilayetine gitti. Kayseri medresesinde öğrenime başladı ve burada kişiliği, karakteri ve üstün zekâsı ile hocalarının dikkatini çekti. Sekiz yıl okuduktan sonra birincilikle mezun oldu. Kayseri Medresesi’nde Osman Hoca’dan icazet aldı. Ömerli köyüne döndü. Osman Efendi’den aldığı icazet ile çalışmaya başladı.

Kuvvacı Bir Müftüdür!

“İstiklalsiz din olmaz” diyerek ülkemizde ilk defa Ulukışla İlçesi’nde oluşturulan Kuvay-ı Milliye teşkilatı içinde görev aldı.

İşgalin bir ‘Haçlı’ saldırısı olduğunu söyleyerek yedi düvele karşı milli mücadeleye başladı. Devlet işgale baş eğmeyi emrederken, hükmü kalmamış padişahın hükümsüz fetvasını hükümsüz sayıp kafa tutan müftü Kuvay-ı Milliye’ye destek veriyor diye şikâyet edildi. Şeyhülislam Haydarizade’ ye “İstifa etmiyorum, ben Ulukışla halkının müftüsüyüm, halkımın, kuvay-ı Milliye’nin yanındayım” diye yazılı tepki gösterdiği de unutulmamalıdır.

22 Şubat 1330 (1914) tarihinde Şeyhülislam Mehmet Esat Efendi tarafından 742 nolu sicil ile ve yedi yüz kuruş maaşla Ulukışla Müftüsü olarak atandı.11.07.1960 yılına kadar bu görevi sürdürmüştür. Ulukışla İlçesi’nin ilk müftüsüdür.