Son zamanlarda ülkemizde kabus dolu günler geçiriyoruz. Covid 19 hastalığının toplumumuzda oluşturduğu travmanın yanı sıra başka bir kabusumuzda kadın cinayetleri oluyor. Maalesef bu gün bir kadın yakılarak öldürüldü!

Yukarıdaki yazıyı okurken bile kanınız donuyordur. Biz kadınlar haberlerde bir kaç dakikada söylenip geçen ama sonuçta bir hayatın yok oluşunu sadece izlemekteyiz. Yine kadın cinayeti şeklinde yapılan haberler sadece bir kaç gün konuşulan sonrada unutulan hayatlar içeriyor.

Kadın olmak zordur elbette. Kadın anne demektir, bacı demektir, eş demektir, sevgili demektir. Kadın estetik demektir, yetiştirdiği çocuklarının geleceğini hazırlayan hayat öğretmeni demektir. Kadın şiirdir, kadın sanattır, kadın acı hayat, her türlü fırtınaya, rüzgâra, depreme dayanan ulu bir çınar demektir. Kadın demek aslında sonsuz sevgi demektir.

Hayatlarının devamında kadına her konuda ihtiyacı olan erkekler en ufak bir reddedilmede öfke ve umutsuzluğa kapılarak gözlerine inen perde ile kadınla mutlu oldukları anı unutup öldürme düşüncesine kapılarak aslında bir anneyi, bir eşi, bir geleceği yok ettiklerinin farkına maalesef varamıyorlar.

Kadın ve erkek hayatın her anında yan yana olması gereken, aile olarak bağlarını güçlendirmeleri gerekirken bir birine kin ve öfke duyarak oluşan ayrılıklar maalesef acı sonla bitiyor. Toplum olarak erkek egemen bir toplumuz, eskilerde evin ekmeğini erkek getirirken bu tür olaylara az rastlanırdı. Şimdilerde ise kadınların kendi sosyo-ekonomik güçlerini ellerine alması erkeklerin kıskançlıkları, gücün erkekten gittiği gibi bir izlenim uyandırması nedeniyle maalesef bu tür olaylar artış göstermektedir.

Son zamanlarda pandemi kaynaklı işsizlik, maddi sorunlar, insanların umutsuzluğa kapılması ve evlere ister istemez hapsolması ile bu tür şiddet olaylarıda armaktadır. Gönül isterki ülkemizde kadın erkeğe, erkek kadına gereken sevgi ve saygıyı göstersin, bir birinin yaşama hakkına saygı duysun, ayrılıklar olsada insanlar bir birlerine saygı besleyerek sevmeyede devam edebilirler.

Unutmayalım ki Dünyayı sevgi kurtaracak....

Türkiye'de 2010 yılından bu yana 1965 kadın öldürüldü!...

Niğde Merkez 2012 Fatma Çetin, 2020 Süheyla Yılmaz ve Ulukışla 2010 Ayşe Uçar, Nazmiye Dündar.

Türkiyede çoğunun ismini bile hatılamadığımız Buket Şimşek, Ayten Keklik, Dilek Diner, Zuhal Doğan, Rojbin, Nadire Metin, Şükran Ayrıkısa, Nurcan Yolcu, Gamze İlhan, Funda Turan, Zülal Tütüncü, Sibel Kılınçlı, Neslihan Apa, Azize, Nazlı Nur Adıyaman, Safiye Adıyaman, Selenay Adıyaman, Suna Ocakverdi, Nafiye Şahin, Mercan Karaer, Ayşe Zengin, Sevdet Keskin, Ayşe Öztürk, eylem Tiller, Betül Kaçar, Güllü Yurtoğlu, Aleyna Can, Gülay Gökdemir, Azime Kocaman, Dilek İnce, Asiye Aykan, Hatice Kılınç, Elmas Karasu ve bu gün yakılarak katledilen Dr. Aylin Sözer gibi binleri geçen ama sayıdan ibaret olmayıp hayattan ibaret ama hayattan koparılan kadınlarımızı saygıyla anıyorum...