FELAK VE NAS SURELERİ

Bismillahirahmanirrahim

“De ki: sığınırım rabbine o felakın” ve “De ki: sığınırım rabbine nasın” emirleriyle başlayan Felak ve Nas sureleri “muavvizeteyn” yani sığındırma adını alırlar.

Efendimiz, herhangi bir rahatsızlık duyduğu zaman ve her gece yatacağı zaman bu iki sureyi okur ve ellerini mübarek başlarından başlayarak tüm vücudunda dolaştırırdı. Bu sureler, cinlerden, şeytan ve insan şeytanlarından gelebilecek her türlü fenalıklara karşı, Allah’a sığınmayı emreden surelerdir. Fatiha suresinde olduğu gibi “Allahım, yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dilerim, isterim.”

Felak ve Nas surelerinin, efendimize karşı yapılmış büyü ile şeytan ve insanların kötülüklerinden korunması için indirildiğine dair pek çok rivayet vardır. Yüce Allah, bu gibi tehlikelere karşı efendimize, bu sureleri okumasını tavsiye etmiştir. Sureler “De ki” emri ile başlamaktadır. Bu efendimizin şahsında tüm insanlığa ve tabii ki inananlara fayda getirecek emirlerdir. Müslüman, şeytanın ve insan şeytanlarının vesvese ve şerlerinden korunmak için bu sureleri okuyacaktır. Yani efendimizi taklit ederek, yatağa girmezden evvel ve zaman zaman bu sureleri okuyarak kendimizi korumalıyız.

Şeytan, vesvese vererek insanların nefsini kendi emrine alarak, insanı hem bu dünyada ve hem de ahirette felakete sürükleyecektir. Bu şeytanın baş görevidir. İnsanlar arasında da kötülük yapa yapa şeytanlaşan insan pek çoktur ve bunlarda şeytan gibi çalışırlar.

Bu husus Enam suresinin 112. ayetinde şu şekilde yer almaktadır. 

“Aldatmak için birbirlerine cazip sözler fısıldayan cin ve insan şeytanlarını her peygamber için düşman kıldık” Peygamberler de insandırlar ve onlar da şeytanın hilesine ve vesvesesine karşı koymak için bu sureleri okuyarak Allah’a sığınacaklardır.

Felak ve Nas surelerinde; insan nefsinin kendisine verebileceği kötülüklerden korunabilmesi için, insan bu surelerdeki reçeteleri kullanmakla nefsinin terbiye edecektir. “Yaratılmışların şerrinden Allah’a sığınmak” bu surelerin özünü vurgular. Sadece bu ayet bile insanların nefsin terbiyesi için ne derece dikkatli olmasını ve dünya nimetlerine dalan nefsin düşebileceği felaket çukurlarının ne kadar çok olduğunu anlatmaya yeter.

Namazında bu sureleri okuyan Müslüman, şeytanın ve nefsinin vesvesesinden ve kötülüklerinden Allah’a sığındığının bilincinde olmalıdır. Bunun için de Allah’ın emir ve yasaklarına gücü ölçüsünde uymaya her zaman özen göstermelidir.

Fatiha suresinden sonra okunan ve zammı sure olarak okunan bu sureleri ayrı ayrı okuyan bir Müslüman, Fatiha’ya “Elhamdülillahirabbilalemin” diye başladığını unutmayacak ve bu büyük duadan sonra Felak ve Nas süreleriyle Fatiha suresinin “Allah’ım yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dilerim” ayetini namaz boyunca aklından çıkarmayacaktır. İşinde, aşında, ibadetinde bu ayetin özü ile yaşamalıdır. Böyle bir Müslüman zammı sure olarak okuduğu Felak veya Nas süreleriyle Allah’a yalvardığını ve duasının kabul olacağının inancını namazında hissetmelidir diye dua ederim. Ne mutlu namazını bilinçli ve ne okuduğunu mealini kendi idilinde öğrenmiş, huşu içerisinde namaz kılabilen okuyucularıma.

Kur’an meali okuyalım ve yüce Allah’ın bize yolladığı öğüdü kendi dilimizde öğrenelim diye dua ederim.